Gökçeada - Zeytinliköy (Yaşayan Rum Köyü)

Gökçeada'yı güzel kılan önemli detaylardan birisi ise adada (yaşayan) rum köylerini barındırıyor olması.
Bu köylerden en bilineni Zeytinliköy. Ada merkezinden 4 km sonra Zeytinliköyü'ne ulaşıyorsunuz. Merkezdeyken nasıl gideceğinizi insanlara da sorabilirsiniz. Buraya ister kendi aracınızla gidin isterseniz de bisikletle ama unutmayın, köy biraz tepede kalıyor. Yani biraz yokuş çıkıp bisikletinizi bırakmanız sizin için daha az yorucu olur.

Gökçeada merkezden zeytinliköyüne halk otobüsleri ile de seferler düzenleniyor. Zeytinli biraz tepede kalıyor. Köyün girişine yaklaştığınızda aracınızı park ediyorsunuz ve merkezine kadar yürüyorsunuz (yokuş çıkıyorsunuz). Yürüyerek köyü dolaşmanız yaklaşık 30 dk sürüyor. Zeytinli Köyü’nü özel kılan ise burasının bir Rum köyü olması. Tabi ki bu popülerliğinde Rumların işlettiği küçük küçük şirin dükkanlar yerini almaya başlamış.

Dediğim gibi köy biraz tepede kalıyor. Tepeyi tırmandığınızda sizi bir Rum okulu karşılıyor. Sağ tarafınızda ise büyük bir kilise bulunuyor. Taşlı yollardan sol tarafa doğru devam ettiğinizde minicik köy meydadına ulaşıyorsunuz.

Adalarda görmeye alışkın olduğumuz güzel, renkli dükkanlar bir de Rumların becerileriyle birleşmiş:) Farklı farklı tatlılar satan bir çok dükkan vardı.
Ben selanik tatlısı yedim altı kadayıflı üstü kremalı bir tatlı. Porsiyonu 15 TL. Bir çok işletmede pos cihazı olmadığından nakit ödeme yapmanız gerekiyor. Dibek kahvesi yapan dükkan sayısı da fazlaca var. Bizim Türk kahvesinin aynısı aslında. Sakızlı muhallebi tatlısı da bir çok mekanda mevcut. Bunu bir de üzerine vişne koyarak renklendirmişler.

Burasının en meşhur yiyeceği ise Cicirya.

Madam Estravia ile tescillenmiş olan Cicirya’yı hem ilk doğduğu yer olan Zeytinliköy’deki evinden hem de Gökçeada merkezindeki şubelerinden yiyebiliyorsunuz. Cicirya’nın porsiyonu 20 TL ve doyurucu. Görünüşü Gürcü yemeği olan haçapuriye benziyor. İçerisinde keçi peyniri, taze nane, zeytinyağı ve üzerinde çok az yumurta var. Ekmeği çok yumuşak değil biraz kıtır. Hazırlanması 25-30 dk sürüyor. Yine ismini sayamadığım fazlaca rum yemeğini, kurabiyelerini, tatlılarını ve çeşitli içeçekleri burada bulabiliyorsunuz.

Ayrıca bir kaç tane de hediye dükkanı gördüm. Buradaki hediyeler genellikle çizimsel ve sanatsal şeyler. Çizimlerini yapıp sergi yapan insanlar olduğu gibi yaptığı taş çizimlerini hediyelik olarak satan dükkanlar da var.

Zeytinliköy’de kamp kurmak isterseniz. Bisikletinizle Arnavut kaldırımlı köy yolunu tırmanıp merkeze ulaşmanız gerekiyor. Burada bir camping alanı yok ama meydan da göreceğiniz kilisenin sağ tarafındaki patikadan indiğinizde bir kaç zeytin ağacının bulunduğu alana çadır koyduğunuzda kimsenin bir şey diyeceğini düşünmüyorum.

Ayrıca hem Zeytinliköy’e giderken hem de zeytinli köyden çıkıp 1-2 km ilerlediğinizde zeytin ağaçlarının bulunduğu kamp yapabileceğiniz çok güzel alanlar var. Zeytinli barajı da yine çadır kurulabilecek alanlar arasında.

Aklınıza takılan sorularınızı yorum olarak veya instagram.com/organikcizer adresinden öğrenebilirsiniz.

Yorumlar

Popüler Yayınlar